DURDUM


Bir anlık da olsa uğraştığım her şeyi bıraktım ve oturduğum sandalyede arkama doğru yaslandım. Biraz öncesinde odaya hakim olan ses topluluğunun yerini derin bir sessizlik bürüdü. Uzun bir süredir bu seslere maruz kalmış olmalıyım ki sessizliğin nasıl olduğunu unutmuşum. Bu derin sessizliği fark ettikten hemen sonra pek de yabancısı olmadığım bir olayla tekrar karşılaştım. Zaman yavaşladı. Koca bir boşlukta asılı dururmuşçasına duvara karşı bakarken çoğu zaman yaptığım gibi hayatımı sorguladım.Bu durumdan sıkılmış ve bunalmış hissederken bir anda bütün düşüncelerim kafamdan uçup gitti. Hiçbir şey düşünmemenin verdiği keyifle bütün dikkatim kulaklarıma çevrildi. Halen sessizliği dinlemekte olan kulaklarımın kalbim gibi attığını hissettim. Kalp atışlarım kulaklarımı takip ederken gözlerimi pencereden dışarı diktim. Gecenin sessizliği ve durağanlığıyla uyum içindeydim. Dünya’nın kendi etrafında dönüşünün duygu ve düşüncelerimi bu denli etkilemesinin sebebini düşünürken güldüm. Zamanın kendi seyrine dönmesiyle elimi telefonuma attım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DUHA KOCA OĞLU DELİ DUMRUL HİKAYESİ

PAZAR GÜNLERİ - SAİT FAİK ABASIYANIK